Kendini Affetme Zamanı Değil Mi?


Son Günlerde, düşünce liderleri ve ruhani rehberler tarafından  ele alınan makaleleri okumayı, videoları ve seminerleri izlemeyi bir çırpıda bitiriyorum. Bana bu denli ilham veren kişileri takip ettikçe hep aynı mesajla karşılaşıyorum :Affetmenin iyiliştirici bir güçü vardır..
Hayata daha nefretle bakmaya başlarsınız, kendinizi daha mutsuz hissedersiniz. Bunu da en çok kendinizle olan kavganızda yaşarsınız, işte ne önemli nokta da budur. Kendinize olan tavırlarınızı, kavgalarınızı hayal edin. Ne kadar acımasızsınız? Kendinize ne kadar kin besliyorsunuz? Hatalarınızı ne kadar kabul edebiliyorsunuz? Kendinizi affedebiliyor musunuz? Hayatınızda başkalarını affetmeden önce en temelde kendinizi bağışlayabilmeniz gerekir. Evet, belki de bu başkalarını affetmekten daha zor olabilir ama bu öğrenilebilen bir durumdur. Sadece bunu iste ve dene…İnsanoğlu en acı eleştiriyi kendine yapar ve affetme konusunda en çok kendine cimrileşir. Çünkü devreye giren yüksek ahlaki değerler, geçmiş tecrübeler ve geleceğe yönelik kaygılar bu tip durumlarda onarıcı yaklaşmamıza engel olur. Küçüklükten itibaren yaşadıklarımızı dış gözle değerlendirmeye başlıyoruz. Başkalarında gördüğümüzde onaran, affeden, hatta şefkat gösteren yanımız bizi kendi hatalarımız karşısında fazlasıyla zorlamaya çalışıyor. Affedemiyoruz. 

Yorumlar

  1. Çok haklısın. Bunun için arada hatırlatma yapmakta da fayda var. Ben bir ay öncesine kadar bunun için çabalıyordum; ama unutmuşum bile.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen insan bazı şeyleri kendinden olmasını istiyor çünkü

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsan Evde Neden Sıkılır?

İtiraf Edemediklerim?