Lise aşkı (plotonik aşk)

Herkesin de olabileceği gibi benim de liseye başladığım gibi aşık olduğum bir kız vardı. Benimle aynı sınıftaydı. Onu görünce heyecanlanmalar, onun olduğu yerlerde dolaşmalar, beni fark etsin diye okulun içinde binbir şebeklikler yapmalar filan platonik aşkın yaptıracağı her şeyi yaptım. Buraları çok fazla uzatmayacağım çünkü lise hayatım tamamen bunlarla geçti. ('Bana baktı, kesin beni seviyor' tarzında bir lise hayatı.)

Hiç tanışmadık mı? Elbette tanıştık. Ve şansıma onun da lise boyunca hiç sevgilisi olmadı. Ama ben ne cesaretimi toplayıp ona onu sevdiğimi söyleyebildim, ne de bunu belli edecek hareketler yaptım. Bazen bunun aşk olmadığını düşündüm. Çünkü ilk defa sahip olduğum duygulardı ve kıyaslayacağım başka bir duygu yoktu. Ama o kadar yoğun yaşadım ki bunun 'aşk' olup olmaması açıkçası umrumda değildi, bu kadar yoğun ve yıllarca süren bir şey bir kelime ile ifade edilmese de olur bence.tam bu mutlu zamanlarımda birden bire onun sevgilisi oldu. İnanamadım. Ayrılırlar, ben kaç senedir bekledim yine beklerim sorun değil dedim. artık mezun oluyorduk ve artık onu hiç göremeyeceğimi düşünüp, ona onu sevdiğimi söylemeye karar verdim, yoksa içimde kalacaktı. Cesaretimi toplayıp bir gün her şeyi söyledim. Sevgilisi olup olmamasına da aldırmıyordum, çünkü benim hiçbir beklentim yoktu. Sadece bunu öğrenmesi gerektiğini düşündüm. Belki de geriye dönüp baktığında beni 'bu çocuk da beni ne çok sevmişti' diyeceği bir erkek olarak düşünmesini istedim. Her şey beklediğim gibi oldu. O buna karşılık vermedi ama şaşırdı tabii. Sonrasında artık hiç konuşmamaya başladık. Arkadaşlığımız da bozulmuştu böylece.Aradan uzun yıllar geçti ve artık birbirimizden çok uzaklarda farklı hayatlarda birbirimizi hiç görmüyoruz. Hiçbir sosyal paylaşım sitesinde ekli değiliz. Tamamen uzağız. Ben başkalarına aşık oldum, yine hep platonik kaldılar ama yeni insanlar sevmek bana çok iyi geliyordu. Zaten herkesten hemen hoşlanabilecek bir yapım var ama aşık olmak çok zor benim için. Aşık olduğumu sandıklarım da oldu ve ben devamlı birilerini sevmeye devam ettim. Ama ne var ki, boşluğa düştüğümde aklıma ilk gelen insan lisedeki aşkım oldu. Hoşlandığım insanları da hep onunla kıyasladım. Aradan yaklaşık 6-7 sene geçti ve ben hala eski günleri düşünüp geceleri ağlıyorum, günlüğüme devamlı onun hakkında yazıyorum. Facebook'ta açık olan fotoğraflarına bakarak saatler geçirebiliyorum. Bazen bir şarkı keşfedip 'bunu dinlese kesin o da çok sever, belki de zaten çok seviyordur' diyerek mutlu oluyorum. Artık benden çok uzakta ve artık tamamen hiçbir beklentim yok ama onu sevmekten hiç vazgeçmeyeceğimi de biliyorum. Belki bendeki bu duygular artık hayranlığa dönüştü. Yabancı bir ünlüye duyulan hayranlık gibi. Çünkü hiçbir şekilde senin olma ihtimali yok. Senden haberi yok. Böyle idare edebiliyorum. Depresyonda değilim, sürekli onu düşünmüyorum. Gayet de esprili, güler yüzlü ve her şeyden mutlu olabilen bir insanım. Dediğim gibi, başkalarından hoşlandığımda ise tamamen unutuyorum ama bunalım yapmak istediğim geceler, müziği ve fotoğraflarını açıp ağlamaktan zevk mi alıyorum acaba. Çünkü bundan vazgeçemiyorum. Belki de unutmak istemiyorum.Sizce normal miyim? Var mı benim gibi bu hallerde olan? Zamanla unutursun, diyorlardı ama zaman da geçti işte. Unutmak da ne saçma kelime. Yaşadığım hiçbir şeyi unutmazken geçmişteki bu yoğun duyguyu unutmam için başıma saksı filan düşmesi lazım. Her neyse, ben yorumlarınızı bekliyorum..

Yorumlar

  1. Platonik aşkla birine bağlı olmak, genç yaşlarda insanı besler ve büyütür. Bir şey yaşayamamış olmak, o insana kopmaz bağlarla bağlandığımızı sanmamıza neden olur.
    Ben 17 yaşındayken yazlıkta arkadaş grubumuzda üniversiteli birine aşık olmuştum. Onunla konuşmalarımızda bana çok güzel önerilerde bulunurdu, gelişmem, ivme kazanmam için epey sohbet ederdik. Söylediği her şey değerliydi. Kışın görüşmemiz neredeyse imkansızdı ama onu da bir kere grup buluşması yaparak halletmiştim ve aşırı heyecanlanmıştım.
    Yıllar geçti, en sonunda adı soyadıyla internette arattığımda onu buldum ve görüştük. Hislerimi öğrenince şaşırdı. Kısa süreliğine sevgili olduk. Ama yürümedi. Hissettiklerimin platonik olarak kalmasına razıydım, yakınlaşınca onun nasıl da zayıf biri olduğunu görmektense.

    Şu an kaç yaşındaolduğunu bilmiyorum ama senin için de bir nokta var ki, oraya ulaşınca bu aşk sönecek. Eğer bu hissettiklerini yaratıcılığa dönüştürebilirsen ne ala. Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazen akışına bırakmak gerek şalele gibi teşekkür ederim tavsiyeniz için:)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İnsan Evde Neden Sıkılır?

İtiraf Edemediklerim?

Kendini Affetme Zamanı Değil Mi?